28 Mart 2012 Çarşamba

Bu Bir Çağrıdır



Yaşar Kemal, yeni kitabı Bu Bir Çağrıdır’da 20 yıldır yaptığı barış çağrısını yineliyor.
Yaşar Kemal’in Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Bu Bir Çağrıdır kitabı, büyük yazarın 1992’den bu yana, inatla, kimi zaman özlemle, kimi zaman öfkeyle ve her zaman umutla dile getirdiği demokrasi, insan hakları ve barış çağrılarını, uyarılarını ve söyleşilerini, bu konulara dair yazılarını bir araya getiriyor.

Yaşar Kemal, 1993 yılında yazdığı, “Demokrasi Yalanı” makalesinde “Gerçek bir demokrasiye ulaşmak kolay olmuyormuş. O da, kan ve gözyaşı istiyormuş. O da, akıl ve düşünce çabaları istiyormuş. Gerçek bir demokrasiye ulaşmak bir topluluğun, birkaç topluluğun iyi niyetli çabasıyla gerçekleştirilemiyor. Dışarıdan demokrasi de bir süs olaraktan, bir yalan olaraktan kalıyor. Demokrasiyi bilinçlenmiş halklar yaratır. Çünkü demokrasiyle yönetilmek en çok onun çıkarınadır” diyordu.

Bu ülke bir kardeşlik toprağıdır, bu topraklardaki bütün kültürlerin, dillerin ve her doğa parçasının üstüne titrememiz gerekir vurgusunu yapan yazar, Kürt sorunu Türkiye’nin çağdaşlık sorunudur, Kürt sorunu Türkiye’nin demokrasi sorunudur, Türkiye’nin bütünlüğünün korunması gerekir ve bir kardeş kavgasında kazanan olmaz diyordu.

Yaşar Kemal, askeri operasyonların hızlandığı, siyaset söylemine şiddetin hakim olduğu 1995 yılında Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılanırken hakimlere şöyle sesleniyordu: “Benim yazılarım halkımıza birer çağrıdır. Öncelikle batıdaki, doğudaki çocukları, savaşta ölmüş anaları çağırıyorum. Bu savaş en çok sizin yüreğinizi yaktı. Herkesi çağırıyorum, sayın yargıçlar sizleri de bu savaşı durdurmak isteyenlere katılmaya çağırıyorum. Bu ülke hepimizindir ve bu ülke insanlık tarihinde çok uzun yaşamaya layıktır. Hem de onuruyla yaşamaya ... Unutmayalım ki, bir ülkenin insanlarının onuru en azından toprağı kadar kutsaldır.”

Bu Bir Çağrıdır kitabının önsözüne “Böyle çağrıları çok yazdım, yirmi yıldır yazdıklarımı bir araya toplayarak bir daha çağrıda bulunayım dedim. Ne söylense sanki duyan yok, gören yok” diye başlayan yazar, “Gençliğimde, gazetecilik yıllarımda Çanakkalede, Kurtuluş Savaşında birlikte savaşmış Türkleri de, Kürtleri de, onların sevgi ve dostluk dolu anılarını da çok dinledim. Bugün onların çocukları, torunları böyle bir kardeş savaşını kabul etmemeli. Etmiyorlar da. Bu savaş inanılmayacak kadar uzun sürdü. Türkler de Kürtler de bu savaşın bitmesini istiyorlar, bundan kuşkum yok” diyor.

Yazar, ‘Türkiye Barışını Arıyor’ başlıklı yazısına Gazi Mustafa Kemal’in 1923 yılında İzmit’te yaptığı basın toplantısındaki konuşmasından bir alıntıyla başlıyor ve ekliyor: “Savaşın ne zaman çıkacağını beklemek, ölümü beklemek gibidir. Savaşlar insanların ölüm fermanıdır. Savaşlar, üstünde yaşadığımız toprakların, doğamızın ölüm fermanıdır.”

Sözüm Sizedir

Yaşar Kemal kitabının önsözünü şu sözlerle bitiriyor: “Çok hatalar yaptık ama umutsuzluğa düşmenin bir gereği yok. Bir ülke insanları insanca yaşamayı, mutluluğu, güzelliği seçecekse, bu, evrensel insan haklarından, düşünce özgürlüğünden geçer. Dilini ve onurunu istemek en temel ve doğal haktır…

Bugün bir umutsuzluk yeli ortalığı kasıp kavuruyor. Ben diyorum ki, bu yaraların sağılması bizim elimizde. Ülkemizin onurunu, ekmeğini, kültür zenginliğini kurtarmak elimizde. Gelin de doğru dürüst bir demokratik düzenin kurulması için aklımızla, yüreğimizle elele verelim. Bu bir çağrıdır. Sözüm sizedir.”
Kaynak: ntvmsnbc.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder