17 Temmuz 2014 Perşembe

NIGHT TRAIN TO LISBON - LİZBON'A GECE TRENİ / Film

 
Yönetmen: Bille August 
Oyuncular: Jeremy İrons, Mélanie Laurent, Jack Huston, Martina Gedeck, August Diehl, Bruno Ganz, Lena Olin, Christopher Lee, Charlotte Rampling
Almanya-İsviçre-Portekiz / 2013
 
İksv'nin yaşamıma kattığı anlamlı bir film. Bu güzel filmin Türkiye'de gösterime girmemesi (Bir kaç salon hariç) gerçekten kayıp. Çok derin bir hikaye, ayrıca Dünya Tarihine kısa da olsa bir bakış, genel kültür açısından bir kazanım.
 
Pascal Mercier´in uluslararası çoksatan romanından uyarlanan Lizbon´a Gece Treni'ni izlemek Ülkeler ve Tarih arasında dolaşan polisiye bir yapbozu çözmek gibi.
 
Film, İsviçre Bern'de yaşayan Klasik Diller Profesörü Raimund Gregorius'ın monoton hayatında sabah okula giderken köprüden atlamak üzere olan bir bayanın hayatını kurtarması ile başlar. Kadını da alıp sınıfına götürür ama kadın kaçar ve Profesör sınıfta unuttuğu mantoyu da alarak kadının arkasından gider. Ancak kadını bulamaz. Fakat mantonun içinde Profesörün oldukça ilgisini çeken bir kitaba rastlar. kitabın içinden de Lizbon'a kalkan bir trenin bileti çıkar. Profesör bileti bayana yetiştirmek üzere İstasyona gider ve kimseyi bulamayınca da trene kendisi biner.
 
 
 
Lizbon'da elindeki kitabı yazan kişiyi bulmak üzere yollara düşer. Yazarın hikayesini araştırdıkça ortaya farklı kimlikler ve yeni karakterler çıkar. Portekiz Diktatörüne karşı çıkan direnişçilere katılan zengin ve ünlü bir hakimin doktor oğludur yazar. Entelektüel, çok okuyan, çok yardım eden, derinliği olan biridir.
Kitap, yazdığı notları bulan ablasının, kardeşinin ölümünden sonra sadece 100 adet bastırması ile oluşmuştur.
Bu kitabı okudukça yazarın güçlü kişiliğinden, hayatı sorgulayan kıymetli düşüncelerinden etkilenen profesör Raimund, yazarın hayatının geri kalanında neler yaşadığını araştırır ve farklı hayatlara dokunur.
Aşkın, arkadaşlığın, sadakatin, politikanın ve bir çok değer yargısının zengince işlendiği, kişiyi okumaya, Portekiz Devrimini araştırmaya iten bir film.
 
Kitabını da mutlaka okuyacağım.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

14 Temmuz 2014 Pazartesi

The Bucket List - Şimdi ya da Asla (Film)


Vizyon Tarihi: 01 Şubat 2008


97 Dak.                

 

 
İzlediğim film, hayatları birbirine oldukça uzak iki insanın yaşamlarının kesişmesini anlatıyor.
 
Milyoner Edward Cole (JACK NICHOLSON) ve araba tamircisi Carter Chambers (MORGAN FREEMAN) kanser hastaları olmaları nedeni ile aynı hastaneye yatarlar. Aslında Edward hastanenin de sahibidir. Kendisine özel oda istemiş olmasına rağmen, hastanesini iki yataklı odalar olarak organize ettiği için; halkın tepki göstermesine engel olmak nedeniyle kendisi de özel odada yatamamaktadır.
 
Ki; bu sayede hayatının en iyi dostluğunu kurabilir. Her ikisinin de altı ay kadar ömrünün kaldığı doktorlarca bildirildikten sonra Carter'ın oluşturduğu ölmeden önce yapılacaklar listesine yeni maddeler de ekleyerek, hayallerini gerçekleştirmeye başlarlar.
 


Üç ay içinde dünyayı gezerler, görmek istedikleri yerleri görüp, yapmak istedikleri çılgınlıkları yaparlar. Bu arada birbirlerini gerçekten tanırlar ve yaşamlarına değer verirler. Carter, Edward'ın konuşmadığı kızı ile barışması için bir mektup yazar ve bunun üzerine Edward tek kızını görmeye gider.
 
Ölmeden önce her ikisi de listedeki maddeleri gerçekleştirirler. Filmin sonunda gerçekleşmemiş tek  madde de ikisi de öldükten sonra yerine gelir.
 
İnsan hayatının çok hızlıca geçip gittiğini yeniden hatırlatan etkileyici bir film. Son sahnelerde boğaza düğümlenen yumrular ile insanın hayallerinden vazgeçmemesi, elinden geleni yapması ama asla ailesiz kalmaması gerçeğini hissettiriyor.