Yazar : Marc Levy
Yayınevi: Can
Çeviri : Ayça Sezen
"Sen benim gölge hırsızımsın; nerede olursan ol, seni bulacağım."
Babası tarafından terk edilmiş, çocukluğu boyunca annesiyle birlikte sıradan bir kasabada yaşayan kahramanımızın özel bir yeteneği vardır: Peşine gölgeler takılır, ona hep bir şeyler fısıldar...
Yıllar geçmiş, bahçesindeki kestane ağaçlarının altında oturduğu okulunu, babasıyla annesinin birbirlerini sevdikleri zamandan kalma o soluk fotoğrafları ardında bırakarak yeni bir hayata başlamıştır. Ne var ki tekdüze hayatı ve bir türlü ismini koyamadığı ilişkisiyle içindeki özlemi dindirememekte, ona fısıldayıp duran gölgelerden bir türlü kurtulamamaktadır.
Bir kıyı kasabasına yolunun düştüğü bir gün, hüzün dolu geçmişinin, peşini bırakmayan gölgelerin sırrı yavaş yavaş çözülmeye başlar. Yıllar önce geldiği bu kumsalda, gölgelerinin birbirine karıştığı ilk aşkının izini bulacak ve onun peşine takılacaktır.
Belki de, bir sandığın içine sakladıkları o uçurtmayı yerinden çıkarmanın zamanı gelmiştir artık...
Gölge Hırsızı, ardımızda bırakamadığımız anları, anıları ve aşkları anlatıyor. Yani peşimize takılan, kurtulamadığımız gölgeleri... (Arka Kapaktan Alıntıdır)
Babası tarafından terk edilmiş, çocukluğu boyunca annesiyle birlikte sıradan bir kasabada yaşayan kahramanımızın özel bir yeteneği vardır: Peşine gölgeler takılır, ona hep bir şeyler fısıldar...
Yıllar geçmiş, bahçesindeki kestane ağaçlarının altında oturduğu okulunu, babasıyla annesinin birbirlerini sevdikleri zamandan kalma o soluk fotoğrafları ardında bırakarak yeni bir hayata başlamıştır. Ne var ki tekdüze hayatı ve bir türlü ismini koyamadığı ilişkisiyle içindeki özlemi dindirememekte, ona fısıldayıp duran gölgelerden bir türlü kurtulamamaktadır.
Bir kıyı kasabasına yolunun düştüğü bir gün, hüzün dolu geçmişinin, peşini bırakmayan gölgelerin sırrı yavaş yavaş çözülmeye başlar. Yıllar önce geldiği bu kumsalda, gölgelerinin birbirine karıştığı ilk aşkının izini bulacak ve onun peşine takılacaktır.
Belki de, bir sandığın içine sakladıkları o uçurtmayı yerinden çıkarmanın zamanı gelmiştir artık...
Gölge Hırsızı, ardımızda bırakamadığımız anları, anıları ve aşkları anlatıyor. Yani peşimize takılan, kurtulamadığımız gölgeleri... (Arka Kapaktan Alıntıdır)
Yorumum:
Konuşmaya doyamadığım bir arkadaşım gibiydi Gölge Hırsızı. Öyle sade bir anlatımla merak uyandırıp insanı çevreliyor ki Marc Levy, tüm kitabı bir çırpıda okumaya itiyor..
Başlangıçta bir çocuğun kaleminden okuduğunuz hikaye, sonraları yetişkin olmuş
bir tıp öğrencisinin kaleminden dökülüyor. Aşkı da, dostluğu da, hayatı da
anlatan bu kitap, en çok Anne-Oğul ilişkisini konu ediyor.
Gölgelerle konuşabildiğini ve istemeden de olsa
başkalarının gölgelerini çalabildiğini fark eden ilkokul öğrencisi bir çocuk,
insanların mutsuzluklarını hissedebilme yeteneğini fark etmesi üzerine; herkese
yardım ederek, gölgelerle konuşmaktan rahatsız olmamaya başlıyor..
Yıllar içerisinde Gölgeler ile iletişimi kopuyor
ancak, anıları peşini hiç bırakmıyor. Hep içinde olan yarım kalmış çocukluk
aşkının da etkisiyle; bir türlü adını koyamadığı, yanındayken bile yalnız
olduğu ilişkisini bitirerek çocukluk aşkının peşinden koşuyor.
Okuryatar'daki yazım için...
Canım, o kadar güzel ve yalın halde, merak uyandırarak ama bir o kadar da konunun özünden uzak durarak gizemini bozmadan yorumluyorsun ki kitabı, gerçekten insanda okuma isteği uyandırıyorsun:)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Çokoprensin Annesi. Sen de öyle güzel tarif etmişsin ki beni, anlatımımı; kendimle gurur duyacağım neredeyse.. Çok teşekkür ederim yeniden..
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilbende su anda bu kıtabı okuyorum:)henuz bıtmedı ama guzel bı kıtap:)
YanıtlaSilbu arada mımledım ıkı tane mımde sızı:) sevgıler